​

​

Bacak varisleri toplumda en sık görülen hastalıklardan biridir. Ülkeden ülkeye değişmekle birlikte, erişkin nüfusunun %10-40 ında varis olduğu düşünülmektedir. Varis sıklığı kadınlarda erkeklere oranla 2-3 kat daha fazladır. Ancak erkekler görüntüyü daha az önemsediklerinden ve bacaktaki tüyler varisleri olduğundan az gösterdiğinden doktora daha geç başvururlar. Bu nedenle, doktora geldiklerinde erkeklerdeki varisler genellikle çok daha ileri düzeydedir.

 

​

​

​

​

​

​

​

​

​

​

​

​

​

Bacaktaki varisler büyüklüklerine göre kılcal, orta büyüklükte ve büyük varisler olarak üç tipte incelenir. Orta büyüklükte ve kılcal varislerin çoğu esas olarak görüntü problemi oluştururlar. Bu tür varislerde eğer Doppler ultrason normal ise sağlık sorunu yoktur, bu tür varisler eğer hasta görüntüden şikayetçi ise tedavi edilmelidir. Büyük, yani ciltten çıkıntı yapan varislerde ise, hemen daima altta yatan ciddi bir toplardamar dolaşım problemi vardır. Bu tür varislerde, önce altta yatan problem saptanmalı, daha sonra da varislerle birlikte tedavi edilmelidir. Büyük varisleri olan kişilerde bazen ağrı, şişme, kaşıntı, kramp gibi şikayetler olabilir, bazen de hiçbir şikayet yoktur. Şikayeti olmayan hastalara genellikle varis çorabı ve bazı ilaçlar verilip şikayeti olursa tedaviye gelmesi söylenir. Ancak, bu tür hastalarda hiçbir şikayet olmasa bile pıhtı oluşumu, kanama, yara (venöz ülser) oluşumu ve zaman içerisinde derindeki sağlıklı damarların da bozulma riski vardır. Bu nedenle, büyük varisleri olan ve renkli Doppler ultrasonda kaçak (reflü) saptanan tüm hastaların tedavi olmalarını öneriyoruz.

​

​

​